Katıldığım meditasyon seminerlerinde en çok ilgimi çeken bölüm, yoganın ana güçlerinin anlatıldığı bölüm oldu. 8 ana gücün her birini bir sembol temsil ediyor. Her biri hayatımızın bir noktasında ihtiyacımız olan ve üzerinde düşünülmesi gereken güçler.
Kaplumbağa, Geri çekilme gücü: Olumsuz durumları sakin kalarak, sert tepkiler vermeden bertaraf edebilmek. Örneğin bulunmak istemediğiniz, sizi çok ilgilendirmeyen bir ortamda kaldınız. Orada pek bir şeye müdahale etmeden, sadece enerji olarak var olup, görevi tamamlayabilirsiniz. Bunu yapabilmek için gereksiz sözleri ve düşünceleri terbiye etmelisiniz.
Bavul, Toparlanma gücü: Zihinde ve kalpte gereksiz hiçbir yük taşımamak. Düşüncede, yaşam alanında, konuşmada sadelik. Gereksiz, zihnimizde tuttuğumuz kötü düşüncelerin bize yük olduğunu bilmek. Örneğin, birine bir iyilik yaptıktan sonra “ben ona çok şey yaptım, o bana karşılığını vermedi” demek egomuzdan kaynaklanan bir yük. Bu tür düşüncelerden kurtulmamız, dramaya, kader planına güvenmemiz, biriktirdiğimiz her kırgınlığın kendimize bir yük olduğunu bilmemiz gerekiyor. Hayatımızdaki gereksizlikleri temizlediğimiz zaman yaşam enerjimizde yeni yerler açılıyor ve bu boşluklara güzellikler ekleme şansımız artıyor. Kutsal bir Hint felsefe metni olan Gita’da yazdığı gibi; “Geçmişte ne olduysa hayırlısı olmuştur, şimdi ne oluyorsa daha hayırlı oluyordur, gelecekte ne olacaksa en hayırlısı olacaktır.”
Ağaç, Hoşgörü gücü: Her mevsim bahar değil, şimşek de çaksa, karlar da yağsa, başına türlü bela da gelse ağaç affedicidir. “Ben çok zorluk yaşadım, çiçek açmayayım” demez. İnsan da ağaç gibi etrafında olup biten olumsuzluklara rağmen hoşgörülü ve sabırlı olabilmelidir.
Okyanus, Kabullenme gücü: Okyanus kendisine su ile gelen taşları da, çöpleri de kabul eder. Sadece su ile okyanus olunmayacağını bilir. Büyümek, olgunluğa ulaşmak için etrafımızdaki insanları olumlu, olumsuz davranışlarıyla kabul edebilmeliyiz. Herkesin varoluş sebebine, fikirlerine, duygularına saygılı olmalı ve kendi doğrularımızı kabul ettirmeye çalışmamalıyız.
Renkli Taşlar ve elmas, Ayırt etme gücü: İyiyi kötüden, faydalıyı faydasızdan ayırt edebilmek ve doğru yargıya varabilmek en önemli güçlerden bir tanesi. Bunu yapabilmek için önce meditasyonla berrak bir zihne sahip olmak gerekiyor.
Terazi, Ölçüp biçme (yargı) gücü: Eylemlerimizin, kararlarımızın niteliğini doğru değerlendirebilmek, hayattaki dengeyi kurabilmek.
Denize bakan adam, Yüzleşme gücü: Yaptıklarımızla yüzleşmek. Yaptığımız kötü bir şeyin arkasından kendimizi sorgulamak ve egoya teslim olmamak.
El sıkışma, Paylaşma gücü: Egodan dolayı “ben yaptım, ben yapmalıyım” diyoruz. Eğer yanınızda yardım edebilecek insanlar olduğu halde tüm işi siz yapmaya çalışıyorsanız, bu egodan kaynaklanıyordur. Çünkü diğer insanların sizin kadar iyi yapamayacağını düşünüp, kendinizi en iyisi olarak görüyorsunuz. Her ne kadar bazen iyi niyetli görünse de bu söylemin içinde öfke, hırs, ego var. Neden böyle yaptığınızı sorgulamalı ve paylaşmanın keyfini yaşamalısınız.
Son olarak ortadaki ışık ise ruh bilincinde kalmayı ve her işi tanrıyla birlikte yaptığımızı bilmemiz gerektiğini hatırlatıyor. “Ben bir enstrümanım, tanrı benim aracılığımla o işi yapıyor. ”diyebilmek, yaptığımız plan gerçekleşmediği zaman bile bunun tanrıdan geldiğini kabullenip kızmamak gerekiyor. Öğrenmemiz gereken dersi alıp, teslimiyet hissini yaşamak, benim için en iyisi bu demek ve 8 gücü kullanmak ruh bilincine giden yol. Yaptığımız her şeyin ve her şeyi tanrıyla yaptığımızın bilincinde olmak, bu bilinçle, olumsuzluklardan bile ders çıkararak kendimiz için bunu pozitife çevirmek, artı karmada olmayı daha da kolaylaştırıyor.
*http://www.meditasyonyapalim.com/default.aspx?pid=6947