İç Huzur Yolculuğu -1


Bir boşluk mu içimde kalan, kendini arayış mı? Bu kariyerden, paradan, işten güçten vazgeçmeme neden olan? Her şeyi bırakıp içe dönüş yaşamak isteyişim… Kendimi kitaplara, içsel yolculuğa, yazmaya verişim. Bu kendimi bulma çabasının sebebi ne? Ben hep böyle değil miydim aslında? Hep hayatın özünü arayış içindeydim. Ama bu kez içimdeki ses, “eğer yaptığından mutlu değilsen bir kez daha dur, düşün ve geç olmadan mutlu olacağın yolu seç” mi dedi bana acaba? O zaman neden hala gelecekle ilgili doğru yolu bulamıyorum. Belki de o yola girdim ve henüz farkında değilim. Yol da hayatın kendisi değil mi zaten?

İşte bu sorularla yola çıktım, meditasyon seminerlerine başlarken. Çalışırken hep gitmek isteyip hiç zaman bulamadığım, zaman bulduğum bir seferinde de 2 saat trafikte kalıp, geri döndüğüm o seminerler. Bir avuç gönüllü insanın sadece insanlığı düzeltmek ve farkındalık oluşturmak için hiçbir gelir beklemeden yaptığı bu özverili çalışmalar.

İstifa ettiğimde aklımdaki yapılacak işler listesinde en üst sıralardaydı bu seminerlere katılmak. Öyle de oldu. Gerçekten olumlu, olumsuz yönlerimin farkına varmam ve düzeltmeye çalışmam için bana bir pusula olmaya devam ediyor. Her ne kadar henüz sabah 5:30, 6:00’da kalkıp meditasyon yapma işini becerememiş ya da sorguluyor olsam da farkındalığımın artmasında çok işime yarıyor.

Raja Yoga tekniğinin uygulandığı dernekte kişisel gelişimle ilgili birçok ücretsiz seminer var. Ayrıca bir ay süren Temel Meditasyon Seminerleri mevcut. İşsiz bir insan olduğum için ben bu seminerlerin gündüz yapılanına katıldım. İlk seminere gittiğimde ben hariç herkes 50 yaş üzeri, emekli teyzelerdi. Doğrusu hemen kendimi “ben ne yapıyorum, benim yaşımdakiler çalışıyor, ben bu teyzelerle seminere geldim.” diye sorgularken buldum. Ama sonra bundan da çıkarmam gereken bir ders olduğunu hissettim. Meditasyon seminerlerinin asıl amacı kişinin sadece bir bedenden ibaret olmadığını, önemli olanın ruh olduğunu fark ettirmek. Dolayısıyla ne yaparsan yap, ruh bilinciyle yapmanı, böylece hayata karşı farkındalığını arttırmayı sağlamak. Bu yüzden namaz gibi günde 5 kere meditasyon yapmanı tavsiye ediyorlar. Tabi insan kendine sormadan edemiyor. Tüm bu felsefe doğru ve İslam’la aynı, o zaman bir Müslüman olarak hali hazırda namaz kılmıyorken neden günde 5 kere namaz kılmak yerine meditasyon yapayım? Meditasyon yapmaya çalışsam da bu konuda soru işaretlerim olduğu için henüz günde 5 kez meditasyon yapmayı denemedim.

Anlatılan tekniğe göre bu meditasyonda yapılan, sabah kalktığın saatten biraz erken kalkarak, yapabiliyorsan yarım saat, yoksa 5-10 dakika bile olabilir, yatak odasından farklı bir yerde, sessiz bir ortamda gözlerin açık şekilde mümkünse baş hizandan biraz daha yüksek bir noktaya bakarak, kendine iyi bir ruh olduğunu hatırlatmak. İç sesini dinlemek. Bu meditasyon 6:30-7:00 gibi yapılabilir. Daha sonra 10:30, 12:30, 15:30’da 1 dakika bile olsa, yaptığımız şeye ara verip, trafik kontrolü de denilen meditasyonla kendimize ruhumuz olduğunu hatırlatmak ve son olarak 19:00-19:30 gibi günün muhasebesini yapmak ve kendimizle dürüstçe yüzleşmek için yapılan meditasyon var. Böylece ruhsal açıdan ileri gidebilmek ve hatalarımızın farkında olarak bunlardan ders almak amaçlanıyor.

 “Dua tanrıdan bir şey istemek, meditasyon tanrının söylediğini dinlemektir.”

Ruhun özellikleri ise şöyle tanımlanıyor; Huzur, sevgi, saadet, güç, bilgi, saflık, ilahilik.

Maya denilen bedensel özellikler ise şöyle tanımlanıyor; öfke, açgözlülük, hırs, şehvet, bağımlılık, ego. 

Bunlar bir beden içinde yaşadığımız için hissettiğimiz duygular. Ancak bunları çok yoğun yaşamak ruh bilincinden çıktığımıza işaret ediyor. Burada amaçlanan mümkün olduğunca bu kötü özelliklerin farkında olup, yapmamaya çalışmak. Ayrıca erdemler konusunda da çok sivrilmemek gerekiyor Önce nasıl bir varlık olduğumuzu tanımamız, erdemlerimizi ve sivrildiğimiz noktaları da törpülememiz gerekiyor. Mesela titizlik bir erdemken, çevremizi rahatsız edecek kadar titiz olmak törpülenmesi gereken bir erdem. Bu yüzden kendimizi dürüstçe teşhis etmek çok önemli. Bağımlılıkları yok etmek gerekiyor. Kendini anne, baba, eş rollerine fazla kaptırmak ve çevrendekiler için yaşamak bile bir bağımlılık olarak tanımlanıyor.

Burada ego ile ilgili de birçok detay öğrendim. Karşınızdaki size bir şey söylerken içinizde bir incinme hissediyorsanız bu egonuzdan kaynaklanıyordur. Ego sadece yukarı değil, aşağı da olabilir. Kendini aşağılamak, küçük görmek de aslında bir alt egodan kaynaklanıyor.

“Ruhsal bilgi der ki; her konuda fikrini efendi gibi söyle, dediğin kabul edilmiyorsa da bir çocuk gibi gül, geç.”


Not: Seminer notları çok uzun olduğu için birkaç bölümde anlatacağım.