Biri yemek mi dedi?


Güzel yemek, hayatımın en önemli kazanımlarından biri. Hala hapla beslenme icat olmamışken, şefler almış yürümüşken, gurmeler her kanalda o yemek senin bu yemek benim tadıyorken, neden güzel yemek peşinde koşmayalım ki? Lezzetin peşinden düşünmeden Çin’e giden tiplerdenim yani. (Henüz Çin’e gidememiş olsam da! J) Hele o tüm Türkiye'yi ve dünyayı en iyi yemekleri tatmak için gezenler yok mu, her halde daha çok özendiğim bir şey olamaz şu hayatta.

Güzel yemeğe düşkünlüğümün asıl nedeni, anneannemin enfes yemekleri olsa gerek. Evimizden eksik olmayan, incecik yaprak sarmalar, Kurban bayramı sonralarında, bağırsak mamulleriyle işi olmayan bana parmaklarımı yediren kumbar dolmaları (bazı yerlerde mumbar dense de biz böyle öğrendik), ilikli etli patates yemekleri ve daha niceleri. Her ne kadar şimdi o harika lezzetleri hiçbir restoranda bulamayacak olsam da, dışarıda farklı lezzetler beni bekliyor. En iyi mekanlar için hep tanıdıklarıma ve internete danışıyor olmamdan yola çıkarak, ben de yeni keşiflerimi mümkün olduğunca paylaşmak istiyorum. Bir gurme değilim ve belki hiçbir zaman bir Vedat Milor olamayacağım ama damak tadıma güveniyorum. Lezzet ve mekan paylaşımlarının okuyanlar için faydalı olmasını umuyorum.